Kültürel Endişe
Prof.Dr.Musa Kazım Arıcan 2022-07-01
Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen; Rahmet ve bereket ayı, 11 ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif’i oruç, ibadet ve tefekkürle tamamlayarak Ramazan Bayramı’na ulaştık. Bizi sağlık ve afiyet içinde bayrama ulaştıran Yüce Allah'a hamdolsun.
Büyük bir coşku ve heyecanla beklediğimiz bayramı; Türk-İslam cografyasında yaşanan mezalimler nedeniyle ne yazık ki buruk ve büyük bir üzüntü içinde karşılıyoruz.
Bir yanda, Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik uyguladığı baskı ve zulümlerle canımız yanıyor, diğer yanda Suriye'den Irak'a, Yemen'den Filistin'e kadar Müslüman milletler çok zor süreçlerden geçiyor, derin acılar yaşıyor, ağır kayıplar veriyorlar.
Gözünü nefret ve öfke bürümüş işgalci İsrail; Ramazan ayının ilk günlerinde başlattığı saldırıları şiddetlendirerek devam ettiriyor. Gazze'ye atılan füze ve bombalarla masum, günahsız çocuklar hedef alınırken, Mescid-i Aksa’ya ve Filistinlilere yönelik saldırılarda kan ve göz yaşı akmaya devam ediyor.
Bu tablonun sorumlusu ve suçlusu elbette dağdan gelip bağdakini kovmaya çalışan İsrail’dir.
Ancak; bildik söylemler, sıradanlaşan kınamalarla adaletsizlik ve zulme duyarsız kalan; başta dağınık ve bölünmüş dünya Müslümanları olmak üzere Batılı devletlerin, dünya barışını, güvenliğini korumak için kurulan Birleşmiş Milletler Teşkilatının hiç mi sorumluğu yok?
Özellikle, Müslüman ülkelerin yöneticilerinden ve Müslümanların temel sorunlarına çözüm bulunması için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatından Türkiye’nin Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti ve duyarlılığı bekliyoruz. Din kardeşliği bunu gerektirmez mi?
Her şeye rağmen iman edenlerin hayatında ümitsizliğe ve karamsarlığa yer yoktur. Sabırla, azimle kazanılmayacak bir savaş da yoktur. Bu, bugün olmazsa elbette yarın olacak, mazlumlar kazanacak zalimler kaybedecektir.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan Ayının sonunda kavuştuğumuz bu bayram günlerinde; Dünyanın farklı yerlerinde şiddete, işkenceye, baskıya ve zulme maruz kalan kardeşlerimizin mağduriyetlerinin son bulması, kan ve göz yaşlarının dinmesi için hep birlikte dua edelim.
Diğer yandan; dil, ırk, renk, kültür, ülke ve coğrafya fark etmeden dünyayı etkisi altına alan Covid-19 nedeniyle; evlerimizde kalarak, aile büyülerimiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız ve komşularımızdan ayrı, onların hasretiyle buruk bir bayram yaşıyoruz.
Elbette bu bayram eski bayramlar gibi olmayacak, sevinç ve heyecan eski bayramlarda ki gibi yaşanamayacak. Ama yine de aile büyüklerimizi, akraba, eş ve dostlarımızı telefonla, görüntülü konuşmalarla arayarak onların bayramlarını kutlayalım, neşe ve mutluluklarını paylaşalım, hatırlarını sorup hayır dualarını alalım.
Bu duygu ve düşüncelerle; Bütün İslâm âleminin; milletimizin, gönül cografyamızdaki kardeşlerimizin, yazarlarımızın, kültür, sanat insanlarımızın, Mübarek Ramazan Bayramını en içten duygularımla kutlar; Milletimizin birliğine, beraberliğine, sağlığına, huzuruna ve tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını temenni ederim. 12.05.2021
Yorum Sayısı : 0